Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Western Cape eyaletindeki Cederberg Dağı’ndaki binlerce yıllık mağara resimleri, bölgenin en eski sakinleri olan avcı toplayıcı San halkının sanatına ve kadim tarihine ışık tutuyor.

Yaklaşık 20 bin yıldan beri yaşadıkları topraklar 17. yüzyıldan itibaren Avrupalı sömürgeciler tarafından işgal edilen San halkının büyük çoğunluğu, bugün dünyanın en kurak bölgelerinden Kalahari Çölü havzasına dağılmış küçük göçebe topluluklar halinde yaşıyor.

Avrupalılar tarafından “buşmen” olarak isimlendirilen San halkı, bugün bölgedeki Afrikalı nüfusunun tamamına yakınını oluşturan Bantu halkından farklı olarak, Khoi halkıyla Güney Afrika‘nın en eski yerel sakinleri olarak biliniyor.

Çoğunluğu Botsvana, Namibya ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nde olmak üzere 100 bini aşkın nüfusa sahip San halkının çoğunluğu hala hayatlarını avcı toplayıcı olarak idame ettiriyor.

Sevilla Kaya Sanatı Yolu

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Western Cape eyaletinde bulunan Cederberg Dağı ve çevresi, binlerce yıl boyunca San topluluklarına ev sahipliği yapmış bölge olarak öne çıkıyor.

Dağın kuzeybatı eteklerindeki 5 kilometrelik yürüyüş parkuru “Sevilla Kaya Sanatı Yolu” üzerinde yer alan 9 mağarada bulunan onlarca resim, hiçbir yazılı kayda sahip bulunmayan San tarihi açısından nadir belgeler arasında yer alıyor.

AA muhabirinin, Sevilla Kaya Sanatı Yolu yetkililerinden edindiği bilgiye göre, buradaki resimlerin büyük çoğunluğunun en az 2 bin yıl öncesine ait olduğu tahmin ediliyor.

Kan, idrar, kil, kül ve katran gibi doğal boya malzemeleriyle çizilen resimlerde, dini ayinlerden av sahnelerine, canavar figürlerinden hayvan resimlerine, dans sahnelerinden el izlerine farklı temalar bulunuyor.

Yüzyıllar içerisinde bazı renklerin kaybolmasından dolayı, çoğu resimde genellikle kırmızı ve siyah renkli kısımlar görülüyor.

Binlerce yıllık zaman dilimi içerisinde farklı kişiler tarafından yapılmış bu resimlerin bazıları kaba hatlara sahip olsa da incelikle ve ustaca tekniklerle çizilmiş olanlar da göze çarpıyor.

Cape Town şehrine kara yoluyla yaklaşık 3 saat mesafede bulunan bu yer, ziyaretçilerine San halkının mağara sanatı eşliğinde keyifli doğa yürüyüşü sunuyor.